Örümcekler dünyanın her yerinde yaşayabilirler. Örümceklere Everest tepelerinden kanyonların derin çukurlarına, akarsu veya göl içlerine kadar değişik yaşam ortamlarında rastlamak mümkündür. 43.244 türü vardır. Örümceklerde 8 bacak vardır ve kanatsızlardır.
Bazı örümcekler serbest dolaşıp avlandıkları halde diğer bazıları örmüş oldukları ağa bağımlı olarak yaşar. Her örümcek türü ağ yapmaz. Ancak bütün örümcekler ağ tellerinden yumurtalarının etrafını saran kozalar yaparlar. Bazıları da ağ bezlerini, yaprakları yapıştırmakta, yuvalarının içini döşemede, açtıkları çukurun çevresini kapatmakta vs. işlerde kullanırlar. Ağ kurmayan bu tür avcı örümcekler de, arkalarında ağdan bir iz bırakarak, rüzgarla sürüklenmekten korunurlar. Erkekler, dişileri bulmakta da bu izlerden faydalanırlar. Avladıkları böceklerle beslenirler.
Baş ve göğüs kaynaşmıştır. Karın, göğüse ince bir bel ile bağlanmıştır. Örümceklerin boyu birkaç santim olabileceği gibi 35 cm’ye kadar olabilmektedir. Ağızlarının önünde iki zehir çengeli (keliser) ve iki his ayağı (pedipalp) bulunur. Göğüslerinde ise, gelişmiş dört çift yürüme bacağı vardır.
Örümceklerin baş kısmında 3 ya da 4 göz vardır.Gözlerin dizilişleri örümceklerin sınıflandırılmasında çok önemli bir ayırt edici özelliktir.
Örümcekler hastalık bulaştırmazlar.Fakat bazıları insanda, sokarak zehirlenme yapar. Genellikle boyun, el, yüz, omuz ve kolundan sokarlar Evlerin loş karanlık ve nemli yerlerine yuvalanırlar. Sokulan yerde yanma, ağrı başlar kaşınır ve şişer, titreme bitkinlik oluşur. Nabız artması ve soğuk terleme görülür ısırık yerinde bir birine yakın iki nokta var ise örümcek düşünülebilir.
Örümcekle mücadelede bireysel yöntemler yeterli gelmemektedir.Örümcek görülen alanda acilen profesyonel kişilerce yapılacak bir ilaçlama gereklidir.
